Sakarya’nın Kocaali ilçesinde çiftçilere yeni gelir kapısı olması amacıyla ekilen aronyanın hasadı sürüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığının “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi” projesi kapsamında geçen yıl Alandere Mahallesi’nde 6 dönümlük arazideki fındık ağaçları sökülerek dikilen aronya çiftçiler tarafından toplanıyor.
Tarım ve Orman İlçe Müdürü Burak Bilgin, AA muhabirine, aronyanın özellikle Türkiye’de yeni üretilmeye başlayan antioksidan seviyesi yüksek üzümsü meyve olduğunu söyledi.
Zincir marketlerde satışı başlayan ürünün kurutulmuş, meyve suyu, dondurma, reçel ve marmelat olarak tüketicinin beğenisine sunulduğunu aktaran Bilgin, geçen yıl ilçede 3 dönüm alanda fide dikimini gerçekleştirdiklerini, toprak analizinden, sulama sistemlerinin kurulmasına kadar her aşamada çiftçiyle el ele verdiklerini anlattı.
Sonbahar döneminde bahçeyi iki kat büyüterek 6 dönüme çıkarttıklarını aktaran Bilgin, “Aronya, asitli toprakları sevdiğinden dolayı daha uygun olacağı için bu projemizi başlattık. Zaman zaman çiftçilerimiz bizlere gelip ürünler hakkında bilgi alıyorlardı. Hem ürün deseninin arttırılması hem fındığa alternatif ürün arayışındaki üreticilerimize örnek göstermek hem mevcut çiftçilerimize uygun teknikleri ve bakım yöntemlerini göstermek amacıyla örnek bahçe olarak yaptık.” diye konuştu.
Bilgin, aronyada fındığa oranla daha az hastalık ve zararlı böceklerle uğraşıldığına değinerek, “Bakım maliyetler oldukça düşük olduğu için getirisi de fındığa göre yüksek diyebiliriz. Çünkü, kilogramı şu anda yaş olarak 150 ile 200 arasında satılırken, kurusu ise 500 ila 600 lira arasında satılmaktadır.” dedi.
Üreticinin hedefi ekili alanı 20 dönüme çıkarmak
Üretici Keramettin Küçük, Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ile yapmış oldukları araştırmalar sonucu arazilerine en uygun ürünün aronya olduğunu belirlediklerini anlattı.
Deneme amaçlı fidan dikildiğini, sonrasında 6 dönümlük arazide aronya fidanını toprakla buluşturduklarını aktaran Küçük, “Aronya yetiştiriciliğinde, fındığın 1 yıl çok olup bir yıl az olması, son yıllarda da iklim değişikliğinin çok büyük etkisi oldu. Fındıkta masrafların yükselmesi, kazancının azalması da bizi bu ürüne sevk etti.” şeklinde konuştu.
Fındığa göre maliyetlerin ve işçiliğin çok düşük olduğunu vurgulayan Küçük, üretimi 20 dönümün üzerine çıkartmayı hedeflediğini kaydetti.
