Hatay Ortak Meselemiz Derneği Başkanı Ayhan Kara, katıldığı bir televizyon programında derneğin faaliyetleri ve Hatay Ayağa Kalkıyor Çatı Örgütü’nün gerçekleştireceği çalışmaları anlattı.
HATAYLILARIN İNSAN OLABİLME KABİLİYETİ KEŞKE TÜM DÜNYAYA YAYILABİLSE!
Hatay gibi yerde insan olmanın önemli olduğunu dile getiren Hatay Ortak Meselemiz Derneği Başkanı Ayhan Kara, “Hatay çok enteresan bir memleket. Evinde otururken düşünüyor insan. Karşı evde doğsaydı Hristiyan olacaktım, yan evlerden birinde dünyaya gelseydim Ermeniydim, arka evlerden birinde dünyaya gelseydim Sünni olacaktım. Ben küçücük bir evde Alevi olarak can buldum. Hatay böyle bir memleket. Yani hangi kimlikte doğacağımızı bilmiyoruz ve buna biz karar veremeyiz ama insan olmak bizim elimizde. Memleketimizde insan olmayı başarabilen o kadar çok insan var ki, bu bizim için gerçekten gurur verici. Keşke buradaki bütün güzellikler önce ülkemize ve ardından dünyaya yayılabilse. Bu karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü ve iyi niyet keşke maya olarak bütün dünyaya yayılabilse. Böyle bir memleketin evlatları olarak 6 Şubat’ta uyandık, bin yılın faciasını bir şekilde bekliyorduk ama bizim nesle denk geldi.” dedi.
JAPONYA’DAKİ MİMAR, MÜHENDİS VE YÖNETİCİLER ÜLKEMİZDE YOK MU?
Hatay Ortak Meselemiz Derneği Başkanı Ayhan Kara, “Biz 17 Ağustos depreminden gerçekten ders alamamışız. Orada çıkaramadığımız dersleri burada acı acı karşımıza çıkardı tabiat. Depremin büyüklüğünü tayin eden doğadır, şiddetini ve yıkım gücünü de gösteren biz insanlardır. Japonya’da 9.1 şiddetinde uzun süren bir depremde insanların burnu kanamazken, ülkemizde ve memleketimizde 7 büyüklüğündeki bir depremde nüfusun yarısı neredeyse yok oluyor. Bunu Allah’ın takdiri, doğanın işi diye geçiştiremeyiz. Japonya’daki de doğa, oradaki de Allah. Peki, biz neden o kadar çok öldük? Neden o kadar yuva yıkıldı? Neden bu sorunla karşılaştık! Japonya’da olup bizde olmayan ne? Mimar, mühendis ve yöneticiler farklı mı? ? İdareciler neler yapıyorlar, nasıl yönetiyorlar?” dedi.
BİZLER KONFORLU TABUTLAR İNŞA ETMİŞİZ!
Hatay’da yapılan binaların konforlu tabuttan ibaret olduğunu dile getiren Hatay Ortak Meselemiz Derneği Başkanı Ayhan Kara, “Biz memleketimizde 6 Şubat’a hazırlıksız yakalandık ve şanslı olanlar kurtuldu. Memleketimizde yapılan binalar adeta konforlu tabutlardan ibarettir. Bunun altını önemle çizmek istiyorum. Bizim memleketimizde koca bir göl bir karar ile kurutuldu. Sonrasında ise bunun yanlış olduğunu belirten yöneticilerin aldığı bu yanlış kararın olumsuzluklarını bizler çekiyoruz. Çürük zeminlere imar izni verildi. Asi yatakları ve deltası imara açıldı. İnşaatlar yapılırken denetimler yetersiz kaldı. Şimdi de bunların acısını vatandaşlarımız yaşıyor.” dedi.
VATANDAŞLARIMIZIN GERİ DÖNMELERİ İÇİN İMKAN YARATILMALI
Depremzede vatandaşların geri dönmeleri konusunda yeterli imkanların olmadığını belirten Hatay Ortak Meselemiz Derneği Başkanı Ayhan Kara, “6 Şubat’ta geç müdahale yapıldı. Arama kurtarma çalışmaları çok gecikti. Bu saatler ile değil, günlerle ölçülür. Yaşanan bu gecikmeler sonrasında çok can kaybımız oldu. Bu değişmez bir gerçektir. Bunun yanı sıra sıcak yemek, çadır, su ve gıda yardımları da geç geldi. Bu süreç içerisinde çaresiz durumda olan insanlarımızı çevre illerde bulunan akrabalarının yanına gitmesi konusunda yoğun bir çaba gösterdik. Buradan bir kez daha kapılarını, evlerini ve yuvalarını Hataylılara açan vatandaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Bu insanları bizler şehir dışına gitmeleri için teşvik ederken, dönüş hesabını da yapmalarını istedik. Depremin 6’ncı ayında olmamıza rağmen böyle bir tabloda şehir dışında kalan vatandaşlarımızın geri dönmeleri için bir ortam yaratılmadı. Okul yok, konut yok, hastane yok, yol yok, içme suyu bile olmayan bir ortama dönebilmek mümkün değildir.” dedi.
HATAYLILAR KARAR VERECEK
Hatay’ın gelecekte nasıl olması gerektiğine Hataylıların karar vereceğini belirten Hatay Ortak Meselemiz Derneği Başkanı Ayhan Kara, “Hatay Ayağa Kalkıyor Çarı örgütünün ve Hatay Ortak Meselemiz Derneği’nin faaliyetleri sadece kendi başına yapmasıyla yeterli değildir. Bizler kültürümüzü, medeniyetimizi ve memleketimizi korumak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yetkililerle birlikte ortak hareket ile birlikte doğru olan ne ise onun yapılması konusunda mücadele edeceğiz.
