Gaziantep’te yaşayan 64 yaşındaki Ömer Faruk Cengiz, hünerli elleriyle ciltlediği eski kitapların ömrünü uzatıyor.
Vatani görevini tamamladıktan sonra 1983 yılında göç ettiği Mersin’de kitap ciltleme mesleğini öğrenen Cengiz, matbaanın gelişmesi ve kitap sayısının çoğalmasıyla kırtasiyeye yöneldi.
Mesleğine gönül veren Cengiz, kırtasiyeciliğin yanında müşterilerinden gelen talepleri geri çevirmeyerek yıpranmış kitaplara el uzattı.
Emekli olduktan sonra memleketi Gaziantep’e taşınan Cengiz, 40 yılı aşkındır yaptığı kitap onarma ve ciltleme mesleğini Şahinbey ilçesindeki tarihi Mecidiye Han’da açtığı 10 metrekarelik dükkanda, ilerlemiş yaşına rağmen sürdürüyor.
Sabahın erken saatlerinde bisikletiyle dükkana gelen Cengiz, müşterilerinin getirdiği eski kitapları özenle onarıyor.
Cengiz, AA muhabirine, mesleğinin son 3 yılını sahafların bulunduğu tarihi handa sürdürdüğünü söyledi.
Kazancını her zaman kitaptan çıkardığını ifade eden Cengiz, şöyle konuştu:
“Kitapların hayatı değiştirici ve topluma etki gücünü biliyorum. Kitaba vefa borcum var ve dükkanımın ismi Vefa koydum. Kitabı gördüğümde dayanamıyorum, hasarlı kitapları camide, medresede, nerede gördüysem alıp getirip tamir ederim. Ben şu an insani bir iş yapıyorum ve seviniyorum. Bir kitabın oluşması uzun sürüyor.”
“Kitaplara dokunduğumda o tarihe gidiyorum”
Cengiz, müşterilerinin getirdiği bazı eski kitapları günlerce onardığını ve uzun yıllarca kullanılabilecek hale getirdiğini dile getirdi.
Mesleğinden çok para kazanmadığını, zaman zaman ücretsiz onardığını belirten Cengiz, şunları kaydetti:
“Onarım yaparak tanımadığım, bilmediğimiz insanların emeklerini hayata katıyorum. Kitap tamiri beni mutlu ediyor. Biz onarımı ucuz yapıyoruz çünkü kitap sahiplerinin getirmesi için yapıyoruz. Biz değerli ve eski basım bir kitabı tamir ederek okuyuculara da yardım ediyoruz. Eseri koruyup okuyucuya vererek eseri muhafaza etmiş oluyoruz. Kitaplar eski veya yıpranmış diye kağıt dönüşümü oluyor ama çok az bir değer kazanıyor. Biz eseri onardığımızda birebir değer kazanıyor, daha değerli oluyor. Eserlerin onararak değerini koruyup gelecek nesillere de aktarıyoruz. Kitaplara dokunduğumda tarihe dokunmuş gibi oluyorum, o tarihe gidiyorum. Mutlu oluyorum ve bu Allah’ın bana bir lütfu.”
