Günümüzde, insan nüfusuyla birlikte gıdaya ve kaliteli mahsule olan talebin artması, küresel dijital tarım pazarını da hareketlendiriyor. Özellikle iklim değişikliği, yükselen talep, küresel sağlık otoritelerinin gıda üretimi üzerindeki baskısı tarımda yeni yöntemlerin kapısının aralanmasına neden oluyor. Hassas tarım pazar büyüklüğünün ise 2027’ye kadar 12.9 milyar dolar olması bekleniyor.
Bu noktada tarımsal ürün kalitesini yükseltmek ve üretim adedini artırmaya yönelik bazı dijital yöntemlere başvuruluyor. Dijital tarım olarak adlandırılan bu yöntemler, gıda üretiminin iyileştirmesinde bilişim teknolojilerinden faydalanılması olarak tanımlanıyor. Tarım sektöründe kullanılan dijital çözümler pek çok açıdan çiftçilerin değişen piyasa şartlarına uyum sağlayabilmelerimi kolaylaştırmayı da amaçlıyor. Büyük veya küçük olmasına bakılmaksızın her çiftliğin sürdürülebilir üretimi için kullanılan bu yöntemler özellikle gelecek için ümit vaat ediyor. Bugün ilk adımları atılan dijital tarım 19. yüzyılda İngiltere’nin küresel bir güç olmasını sağlayan buhar makinesinin keşfinden daha önemli bir adım olabilir. Özellikle iklim değişikliğinin hızı göz önüne alındığında, insanlığın karnını doyurabilmesi için gıda üretiminde farklı yaklaşımlar denenmesi geleceğe yatırım olarak da görülüyor.
Dijital tarım neleri kapsıyor?
Dijital tarım alanında oluşturulan sistemler genellikle oluşabilecek olumsuz hava şartlarını, toprağın ve ürünün kalitesini, olası haşere, doğal afet gibi sorunları önceden çiftçiye bildiriyor. Böylelikle bir erken ikaz sistemi olarak önlem alınmasına olanak sağlıyor. Aynı zamanda tarım arazilerinin kiralanması konusunda hayata geçirilen farklı dijital uygulamalar görmek mümkün. Ayrıca, sulama, ilaçlama, hasat zamanı ve ürünün kalitesi de takip edilebiliyor.
Öte yandan kullanılan robot, drone gibi araçlar insan ulaşımının zor olduğu noktalarda tarlanın sürekli gözlem altında olmasına imkân veriyor. IoT cihazlar sayesinde hassas bir takip ve veriye anında ulaşım mümkün olabiliyor. Çiftçinin günlük operasyonlarını büyük oranda kolaylaştıran dijital tarım sistemleri tarım ve hayvancılıkta nitelikli veri toplanmasına da olanak sağlıyor. Toplana verilerin doğru değerlendirilmesi, gerektiğinde yapılan hatalı uygulamaların düzeltilmesi, maliyeti de etkileyebiliyor.
Ancak, sadece sistemin olması yetmiyor aynı zamanda güvenli olması da gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde ABD’de tarım arazilerin kiralanması ve satışı ile ilgili dünya devi şirketlerin oluşturduğu bir dijital tarım ortaklığı, gizlilik sorunları yüzünden çiftçilerden aldığı olumsuz tepki nedeniyle dağıldı. Bu olay bize, dijital alanda neyle ilgilenirsek ilgilenelim güvenliğin önemini bir defa daha hatırlattı. Bu gibi sistemleri kullanırken güvenli olduğundan emin olmak belki de çiftçi için dijital sistemi kullanmaktan daha kilit bir nokta olabilir.
