Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde iki yıl önce açılan kurutma tesisinde, bölgede üretilen meyve ve sebzeler jeotermal enerjiyle yıkanıp kurutularak katma değer sağlıyor.
Balkuru Sındırgı Sebze Meyve Kurutma Tesisi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğünce yürütülen Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı “Jeotermal ile Sağlıklı Gıda Projesi”ne verilen destekle kuruldu.
Güney Marmara Kalkınma Ajansının (GMKA) desteğiyle Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Sındırgı Belediyesi, Balıkesir Tarım Ürünleri AŞ, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Osmanlar Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Yaylabayır Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortaklığında hayata geçirilen tesis, Ekim 2021’den bu yana faaliyet gösteriyor.
“Doğal şehir” unvanı ve doğal ürünleriyle öne çıkan Sındırgı’da, Hisaralan mevkisinden getirilen 98 derece sıcaklığındaki jeotermal suyun kullanıldığı tesis sayesinde sebze ve meyveler raf ömrü uzun, daha kıymetli hale getirilerek istihdama, tarıma, milli ekonomiye katkı veriliyor.
Kapya biber ve domates gibi dökme ürünlerin yanı sıra elma, armut, mürdüm eriği, çilek gibi Sındırgı’da üretilenler, mandalina, portakal, muz gibi il merkezi ve çevre ilçelerde hasat edilerek getirilenler el değmeden ambalajlanarak atıştırmalık şeklinde okul kantinlerinde, marketlerde satışa sunuluyor. Kapya biber ve domates kurularını ise çoğunlukla catring firmaları ve restoranlar alıyor.
Almanya, Hollanda, İngiltere, Katar ve Suudi Arabistan’a ihracat
Günlük üretim kapasitesi 10 ton olan tesisteki özel fırınlarda, fanlı sistemde sağlıklı ortamda yapılan kurutma işlemi 6 ila 24 saat sürüyor.
Tesiste yılda işlenen 500 ton yaş ürünün 150 tonu kapya biber ve domatesten oluşuyor. Yaş ürünlerden 10’da 1 oranında kurusu çıkıyor.
İhracatta çoğunluğu kapya biber ve çilek kurusu olmak üzere yılda yaklaşık 20 ton kurutulmuş ürün Almanya, Hollanda, İngiltere, Katar ve Suudi Arabistan’a pazarlanıyor.
Kurutulmuş kapya dolmada, kahvaltılık mezelerde, Osmanlı mutfağı ve et yemeklerinde, çorba, güveç, kebap, salçalı yemeklerde kullanılıyor.
ISO 9001, ISO 10002, ISO 22000, ISO 45000, HELAL, KOSHER kalite belgelerine sahip tesiste 30 işçi çalışıyor.
Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, AA muhabirine, ilçede halkın farklı alanlarda üretim yaptığını, özellikle domateste yılda 60 bin ton üretimle Balıkesir’de ilk sırada yer aldıklarını söyledi.
İlçede yıllık 45 bin ton kapya biber üretildiğini belirten Yavaş, “Halkımız çalışkan, gayretli ama ürünlerini değerlendirme konusunda sıkıntılar yaşıyordu. Bizler de jeotermal kaynaklarımızı meyve ve sebze kurutmada değerlendirerek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın desteğiyle bu fabrikayı açtık. Halkımız ürettiği ürünleri buraya getiriyor, bizler jeotermalle bunu kurutup özellikle ihracat ürünü olarak değerlendiriyoruz. Halkımız kazanıyor, çiftçimiz kazanıyor, bizler kazanıyoruz, şehrimiz kazanıyor.” diye konuştu.
Yavaş, kapya biberlerin tesiste yıkanıp dilimlendikten sonra kurutma ünitelerinde işlemlerden geçirildiğini, uluslararası sertifikalar, BRC gıda güvenliği, helal, kosher gibi sertifikalarla belgelendirecek ortamlarda ihracat ürünü olarak iç pazarın yanı sıra yurt dışına gönderildiğini anlattı.
“Fırınlarımızda 80-85 derecede kurutma yapıyoruz”
Gıda mühendisi Esra Aydın da mevsiminde hasat edilen kapya biberleri üreticiden alarak tesiste çekirdek ve saplarından ayırdıklarını, ikiye bölüp yıkadıklarını dile getirdi.
Kurutma işlemi hakkında bilgi veren Aydın, şunları kaydetti:
“Yıkadıktan sonra kuruması daha rahat olsun, eşit şekilde kurusunlar diye üst üste gelmeyecek şekilde kasalara dizip arabalara yerleştiriyoruz. Arabalar dolduktan sonra fırınlara götürüyoruz. Fırınlarımızda 80-85 derecede kurutma yapıyoruz. Kapya biber 20 ila 24 saatte kuruyor. Tamamen hijyenik koşullarda kurutma yapıyoruz. Hiçbir koruyucu ve katkı maddesi kullanmıyoruz. Gün kurusunda ortamda kir, toz, bakteri olabiliyor ama bizim jeotermal enerjiyle kurutmalarda, fırınlarımızda bakteri, maya, küf üremiyor. Tamamen hijyenik koşullarda, jeotermal enerjiyle kuruttuğumuz, koruyucu ve katkı maddesi kullanmadığımız için ürünlerimiz daha çok tercih edilmektedir.”
Tesis çalışanlarından Hatice Gülşen ise çiftçilerin ürünlerine katma değer sağlayan tesiste çalışmaktan mutlu olduğunu aktardı.
Sındırgı’nın doğal ürünlerini, doğal bir şekilde, hijyenik şartlarda kuruttuklarını ifade eden Gülşen, “Hem aile ekonomisine destek oluyoruz hem de bildiğimiz bir işi yapıyoruz.” dedi.