İki üniversite mezunu 58 yaşındaki Talat Özbek, yıllar sonra döndüğü köyünde çiftçilik ve arıcılık yapıyor. Kazancıyla köydeki 15 öğrenciye yılda 10-15’er bin lira burs veren Özbek, 10 yılda 150 gence destek oldu.
Hakkari’de 10 yıl önce kentten köye göç ederek çiftçilik ve arıcılık yapmaya başlayan Talat Özbek, elde ettiği gelirin bir bölümüyle şu ana kadar 150 öğrenciye burs verip eğitim hayatlarını sürdürmelerine katkı sağladı.
Kamışlı köyünde çiftçilik yapan ailede büyüyen Özbek, 1991’de Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İş İdaresi Bölümü’nden mezun oldu.
Kent merkezinde farklı işlerde çalışan, zaman zaman küçük çapta arıcılık yapan 5 çocuk babası Özbek, 10 yıl önce şehrin yoğunluğundan uzaklaşmak ve üretim yapmak için doğup büyüdüğü köye yerleşmeye karar verdi.
Kendini geliştirmek için yıllar sonra girdiği üniversite sınavında Hakkari Üniversitesi Çölemerik Meslek Yüksekokulu Bahçe Tarımı Bölümü’nü kazanan Özbek, bu bölümden 50 yaşında mezun oldu. Özbek, aynı zamanda Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün arıcılık, çiftçilik ve hayvancılıkla ilgili kurslarına katıldı.
Bölgeye gelen Karadenizli gezgin arıcıların da desteğiyle profesyonel olarak arıcılığa başlayan, armut ve elma bahçeleri ile üzüm bağında meyve yetiştiren, küçükbaş hayvanlarla uğraşan Özbek, köydeki öğrencilerin eğitimlerine de katkı sundu.
Yaptığı faaliyetlerden elde ettiği gelirin bir bölümüyle her yıl köydeki 15 öğrenciye 10-15’er bin lira burs veren 58 yaşındaki Özbek, bu desteğiyle şu ana kadar 150 öğrencinin eğitim hayatını sürdürmesine öncülük etti.
“Tüketicilikten üreticiliğe geçmelerini sağlayan projeler yürüttüm”
Özbek, AA muhabirine, 10 yıl önce yerleştiği köyünde vatandaşları üretime teşvik etmek amacıyla Kamışlı Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kurduğunu söyledi.
Evinin bir bölümünü eğitim salonuna çevirdiğini belirten Özbek, usta öğretici olarak Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde açtığı kurslarda köylülere ve gençlere arıcılık, bahçe bakımı, budama ve aşılama konularında eğitim verdiğini dile getirdi.
Kentteki yoğunluktan sıkılarak köye yerleşmeye karar verdiğini anlatan Özbek, şöyle konuştu:
“Burada daha huzurluyum. Bahçe bakımı, meyve yetiştirme, budama, aşılama ve arıcılıkla ilgili projelerle köye döndüm. Allah hazır bir sofra yaratmış biz de o sofrayı işletiyoruz. Gençleri, çocukları üretime yönlendirerek tüketicilikten üreticiliğe geçmelerini sağlayan projeler yürüttüm. Arıcılık, sermaye olmadan sermaye oluşturma metodudur. Kaliteli organik bir üretim yapıyoruz. Dernek olarak sunduğumuz projelerle destek aldık ve arıcılara ulaştırdık. Hayvancılık, tarım, arıcılık, meyvecilikle ilgili konularda istişarelerde bulunuyoruz, eğitimlerimizi veriyoruz.”
Yaptığı aşılama çalışmalarıyla meyve veriminde de artış elde ettiklerini aktaran Özbek, gelirinin bir bölümüyle köydeki öğrencilere burs verdiğini ifade etti.
Bu desteğin gençleri üretime teşvik ettiğini vurgulayan Özbek, “Gençler ilkbaharda geliyor, bizim eğitim alanımızda çalışma yapıyor. Meyvede bu sene iyi verim var. Balda da iyi bir beklentimiz var. Çiftçiliğin zahmeti de bereketi de çoktur. Üretim gönüllülüktür, isteyerek yapmaktır. Bir daha dünyaya gelirsem yine çiftçi olurum. Dünyada son yıllardaki gelişmeler de üretimin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Elimizden geldiğince üreticiliğe ağırlık veriyoruz.” diye konuştu.
“Eğitimler sayesinde kendi üretimimizi yapıyoruz”
25 yaşındaki Cihat Aslan ise köyde arıcılık ve hayvancılıkla uğraştığını belirterek, “Elde ettiğim balı satıp aileme destek çıkıyorum. Arıcılığı Talat amca sayesinde öğrendik. 2017’den beri her yıl dernek bünyesinde eğitim aldık. Bu eğitim sayesinde kendi üretimimizi yapıyoruz. Emeklerinden dolayı teşekkür ederim. Her yıl bize arıcılıkta kullanılan malzeme desteğinde bulunuyor. Arıcılığı, ağaç budamayı öğrendik.” dedi.
Kamışlı sakinlerinden Salih Akdağ da köyde kalmalarının en büyük etkenlerinden birinin Özbek’in arıcılık ve tarım konusunda verdiği destek olduğuna işaret etti.