Kadın Gücüyle Samsun'dan Dünyaya: Salep ve Salça Üretiminde Büyüme

Kulaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından salça sezonunun startı verildi. Kulaca’da üretilecek bin 400 ton biber salçası Hollanda’ya ihraç edilecek.

İnegöl’de kadın gücünün kullanıldığı salça üretim tesislerinde sezon boyunca üretilecek  4 Bin ton domates salçası Türkiye’nin her yerine gönderilecek. Büyük bir titizlikle üretilen biber salçaları da Hollanda’ya ihracat edilecek. Hasadı yapılan biberler kooperatif üretim tesislerinde kadınlar tarafından işlenirken, hazırlanan acı biber salçaları peyderpey Hollanda’ya gönderilecek. Bu sene üretilecek domates salçasına ise yüzde 34 oranında zam yapıldı.

Açıklama yapan Kulaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Uğur, “Öncelikle tabi ki hayırlı olsun diyoruz. Elimizde geçen yıldan kalan salça bitmek üzere. Bu yüzden bizim kendi yöremizde daha yetişmeyen, 1 hafta- 10 günlük bir süresi olan domates yerine Manisa Akhisar’dan 100 ton civarında domates aldım yok satmamak için, vatandaşın ihtiyacını karşılamak için başladık. Yine hedefimiz 3000-4000 ton tahmin ettiğimiz domates işleme durumumuz vardı ve iç piyasaya yetişecek şekilde salça yapacağımıza inanıyorum. Bunun yanında da tabi ki yurtdışı ihracatımız var. Yurtdışı ihracatında da yaklaşık 1100 tonluk bir anlaşmamız var ve o da Eylül ayının 1 inden itibaren biberler olur, işlemeye başlarız. Şu anda her şey normal.” dedi.

Bu Haber İlginizi Çekebilir  Türkiye'de ilk kez üretildi, kilosu 350 liradan satılıyor

SALÇAYA ZAM
“Tabi ki fiyatlarımızda bir artış olacaktır. Geçen yıl kilosunu 60tl ye sattığımız domates salçası bu sene 85tl falan olacaktır. %34’lük bir zamla yapacağız bunu ki en ideal şeyimiz var bizim. Tüketiciyi de düşünerek en uygun bir fiyat gibi düşünüyoruz. Ama yarın ne olur enflasyon olur da üretimde bazı sıkıntılar olur. Çünkü her gün zam geliyor. Bu yüzden bu günkü piyasayla, bu günkü hesaplarımızla biz salçanın kilosunu 85tl’ den piyasaya süreceğiz. İhracat döviz yükseldiği zaman tabi ki bizim de avantajımız oluyor. Ama Türkiye’de de enflasyon yüksek olması nedeniyle maliyetlerimiz de artıyor. Mesela biber 2 sene öncesinde 2,5tl iken şimdi 10-12,5tl’ ye ki geçen seneki fiyatları bu. Yeni ürün piyasaya çıktığı zaman ne olacak bilemiyoruz. Domates keza hala 15-20tl’ ye pazarda satılıyor. Biz bunu sanayi tipi domatesle ¼ ‘ü ile yapsak yine de işin içinden zor çıkacağız. Ama bu geçiş dönemidir, krizdir. Herkes bundan nasibini alacaktır diye düşünüyorum.”.

Bu Haber İlginizi Çekebilir  Çiftçilerin kredi borçlarına faizsiz erteleme

1 MİLYON DOLARLIK İHRACAT HEDEFİ
“Şimdi şey olursa 800 bin avro civarında girişimiz olur. Şimdi ihracatımızdaki bağlantılar tabi ki 15-20 yıldır aynı Hollanda’daki bir firmaya veriyoruz. Tabi ki bu arada da onlarda da bir sıkıntı var, onlar da fiyatı düşürmek istiyorlar. Ama döviz yükseldiği için bizde bundan kayıp vermemek için aynı fiyatlarla anlaşma yapıyoruz. Döviz yükselse bile %100 yükselmiyor Türkiye’mizde %75-%80, hatta gıdada %100’ün üzerinde enflasyon oluyor. Ürün bazında aşağı yukarı 800-900bin euroluk bir anlaşmamız vardır üretimi tam yaptığımızda. 1100-1200 ton civarında ürün bağlantımız var. İnşallah bunu yaparız. Türkiye’de hem iklimlerde hem fiyatlarda istikrar yok. Ama biz hiçbir şey olmayacakmış gibi çalışmalara devam edeceğiz. 1 milyon dolara yaklaşıyor tabi. Çünkü dolarla Euro arasında 100-150lik fark vardır. O da tabi ki dünyanın ekonomik durumuna göre şekiller değişiyor. Genelde de bu öngörüye göre dövizin hala yükseleceği bekleniyor. Çünkü bugünkü Türkiye’deki ekonomi yöneticileri de 2024’ün son çeyreğinde işler oturur diyor. Hatta 2026’ya kadar da gideceğini söyleyen ekonomistler var. Bu nedenle bu geçiş dönemidir krizden herkes etkilenecektir. İnşallah biz az etkilenir de çarkımızı döndürürüz.

Bu Haber İlginizi Çekebilir  Domatesler ihracat için güneşe serildi: 7 ülkeye gönderilecek

KADININ GÜCÜ
“Bizim tabi ki tarım işçiler aşağı yukarı %90’ı kadın işçileridir. Bunların hatta bir kısmı çalışma gücünü kaybetse dahi biberde çalışabiliyorlar. Bu nedenle bunların çoğu sigorta istemiyor. Biz sigorta yapmak zorundayız. Çünkü hem yağmur ormanları sürdürülebilir tarım çiftçisi kurallarına uygun şekilde her şey zapt altına almak durumundayız. Hatta bodurlarını yapmak durumundayız. Ama tarım işlerinin bir kısmını o tarafa kaydırarak işi kuralına uyduruyoruz. Genelde biz ne kadar sigortalı yaparsak hem giderde de onu gösterebiliyoruz. Sigortalı yapmadığımız için de giderini gösteremediğimiz için bu bizim için de sıkıntı oluyor. Ama Türkiye’nin şartlarında kimisi devletten yardım alıyor, kimisi kocasından memnu alıyor, kimisi okula gidiyor destek alamam diyor. O nedenle bazılarını tarla işçisi olarak, tarım işçisi olarak dışarda gösteriyoruz ve orada da çalıştırıyoruz. Diğerleri de bizim kapalı yerlerimizde biber kesmeye çalışıyor. Bakın ortalama 3 ay devam ediyor. Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım’ın 15’ine kadar 3,5 aylık bir süremiz vardı. O 3,5 aylık süre içerisinde ortalama 90-100 kişi çalıştırdık.”

Kaynak