Türk Eximbank Genel Müdürü Yıldırım, “İhracat kredilerinde 9 ayda 30 milyar doları aştık. Yıl sonunda 43-44 milyar dolara ulaşabiliriz” dedi.

Türkiye İhracat Kredi Bankası AŞ (Türk Eximbank) Genel Müdürü Adnan Yıldırım, her türlü kur riskini sınırlama enstrümanını kar amacı gütmeden verdiklerini belirterek, “Kur hareketlerinden yararlanmak finansçıların işi, ihracatçılarımız finansçı değil. Dolayısıyla bu tür şoklar yaşadığımızda kur enstrümanına karşı kendini korumadığı için hem ihracatçılarımız hem de ülkemiz gereksiz yere zarar görüyor. Artık ihracatçılarımız döviz gelirine, miktarına ve cinsine göre borçlansın ve döviz riskinden korunmak için her türlü enstrümanı kullansın.” dedi.

Yıldırım, ihracatçılara daha çok enstrüman sunmanın kendileri için önemli bir gösterge olduğunu, bu anlamda ihracatçıların beklentilerini çok çeşitlendirdiklerini söyledi.

Yıldırım, diğer ülkelerin exim bankları ile yaptıkları anlaşmalara yönelik beklentilerinden bahsederek, “İlk beklentimiz karşılıklı iki ülke ticareti artırabilmek. Diğeri ise her iki ülkeden şirketlerin üçüncü ülkelerde yapmaları durumunda ortak finansman sağlamak.” diye konuştu.

Kendilerinden daha iyi reytinge sahip eximlerle de çalıştıklarını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Reytingi bizden iyi olan eximlerin reytinglerini kullanarak, doğrudan finansman vermeden, finansmanın tamamının reytingi bizden iyi olan exim tarafında sağlama yönünde de çalışmalar yapıyoruz. Böylece uluslararası ihracatçılarımızın ve yurt dışında proje yapan müteahhitlik şirketlerimizin daha düşük finansmanla rekabet gücünü artırmış oluyoruz. Bu hem şirketlerimizin hem ülkemizin hem de proje yapılan ülkenin birlikte kazandığı bir senaryo oluyor. Buraya biraz daha fazla konsantre oluyoruz.

Bu yeni bir açılım. Bizim bu yolla projelere sağladığımız destek kabaca 3 milyar dolara yakın. Önümüzde hayata geçirilecek, ilişkilerden olumlu sonuç almamız halinde, portföyümüzde çalıştığımız ilave 10 milyar dolarlık bir proje var. Bizim doğrudan kendi imkanlarımızla buradan finanse etmenin ötesinde, bu yöntemle finanse edilecek ciddi bir portföy var. Çünkü bizim dünyada en büyük 250 arasında 46 müteahhitlik şirketimiz var.”

Bu Haber İlginizi Çekebilir  Tarım ürünleri ihracatımızın beşte biri Ege'den

Yıldırım, Türk firmalarının dünyanın her yerine yayıldığına değinerek, bunun Eximbank’ın dünyayla ticaretinin gelecekte daha fazla artırılması için önem taşıdığını ifade etti.

“Bugün itibarıyla çalıştığımız ihracat firmalarının yüzde 65’i KOBİ”

Adnan Yıldırım, döviz kurunda son iki aydır yaşanan hareketliliğin ihracatçı şirketleri nasıl etkilediğine dair de değerlendirmelerde bulundu.

TL’nin değer kaybettiği dönemlerde, girdilerini ağırlıklı olarak yurt içinde kullanan ihracatçılar lehine bir durum olduğunu anlatan Yıldırım, ihracatçıların kabaca yüzde 50’sinin bu durumdan yararlandığının söylenebileceğini belirtti.

Yıldırım, ihracatçıların kur meselesiyle ilgilenmemesi ve hedge enstrümanlarını kullanması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Geçen yıl Eximbank olarak normal opsiyon işlemlerine ilave olarak forward işlemlerini de devreye aldık.Bu yıl da yine gelen talepler üzerine faiz swap’ını devreye aldık. Bu yılın haziran ayından beri istenilen döviz cinsinden kredi veriyoruz. Her türlü kur riskini sınırlama enstrümanını kar amacı gütmeden veriyoruz. Kur hareketlerinden yararlanmak finansçıların işi, ihracatçılarımız finansçı değil. Dolayısıyla bu tür şoklar yaşadığımızda kur enstrümanına karşı kendini korumadığı için hem ihracatçılarımız hem de ülkemiz gereksiz yere zarar görüyor. Artık ihracatçılarımız döviz gelirine, miktarına ve cinsine göre borçlansın ve döviz riskinden korunmak için her türlü enstrümanı kullansın.”

Geçen yıldan bu yana çalıştıkları ihracatçı ve KOBİ sayısını artırdıklarına dikkati çeken Yıldırım, “Geçen yıl portföyümüzde çalıştığımız ihracat firmalarının yüzde 53’ü KOBİ idi. Bugün itibarıyla bu oran yüzde 65 düzeyinde. Hedefimiz yıl sonunda çalıştığımız ihracatçı firmaların yüzde 68’inin KOBİ olması. Gelecek yıl ise yüzde 70’i aşacağız.” dedi.

Yıldırım, diğer banka ve finans kurumlarından farklarının olduğuna işaret ederek, özellikle ihracatçıların ve yeni ihracata başlayanların sadece kendilerini değil, alıcılarını da sigortalayabildiklerini, çok uygun maliyetlerle alıcı kredisi sunduklarını bildirdi.

Sigorta enstrümanı ile birleştiğinde arka arkaya 3 yıldan fazla ihracat yapan şirketlerin 3’te 2’si ile çalışır hale geldiklerini aktaran Yıldırım, geçen yıl Türkiye’deki ihracat kredilerinin yüzde 43’ünü verdiklerini, bugün bu oranın yüzde 48’e ulaştığını ifade etti.

Bu Haber İlginizi Çekebilir  Köylülerin Topladığı Mantarlar Avrupa Yolunda

“Yurt dışından sağladığımız fonlar içeriye göre daha kalitelidir”

Adnan Yıldırım, bugün itibarıyla yurt dışı finansmanlarının 10 milyar doların biraz üzerinde bulunduğunu belirterek, bilançolarındaki bakiyenin yüzde 40’a yakınının yurt dışı finansmandan oluştuğu bilgisini verdi.

Yurt içinde finansman kaynaklarının daha çok kısa vadeli olduğunu, maliyetin de konjonktüre göre yüksek düzeyde bulunduğunu anlatan Yıldırım, “Dünyada paranın 3’te 1’i negatif getiri elde ediyor. İçinde bulunduğumuz dönemde, hem gelişmekte olan ülkelerde hem de küresel çapta maliyetli bir ortam var. Yurt dışından sağladığımız fonlar, içeriye göre vade olarak hem daha orta ve uzun, hem de maliyet açısından daha düşüktür, dolayısıyla daha kalitelidir. Yurt dışından bulduğumuz orta ve uzun vadeli, daha uygun maliyetli bu kaynaklar, ihracatçılarımıza 1 yılın üzerinde işletme kredileri verme ve 10 yıla kadar ulaşan yatırım kredileri kullandırma imkanı sağlıyor. O nedenle bu kaynaklar sadece miktar olarak değil, kalite olarak da son derece önemli.” değerlendirmelerini yaptı.

Yıldırım, gelecek dönemde ihracatçılar için sunulacak ürünler hakkında bilgi vererek, şöyle devam etti:

“Yıllar önce deniz ürünleri üzerine bir restorandın kapısında ‘Yüzüyorsa bizde var’ yazdığını görmüştüm. Göreve geldiğim de ben de arkadaşlara ‘Eğer ihracatsa, döviz kazandırıcı faaliyetse, yurt dışı projelerse bunun gerektirdiği ürünler bizde olacak’ dedim. Bu nedenle artık kendimize teminat garanti verebilir ve yaptığımız sigorta enstrümanlarını daha farklı kullanabilir hale geldik. Bundan sonra da buna devam edeceğiz. İhracatçılarımız doğrudan bizden veya anlaşmalı olduğumuz eximler üzerinden hangi ürünü istiyorsa, yurt dışı müteahhitlik projeleri ve döviz kazandırıcı projeler de dahil olmak üzere, onu sunacağız.”

“Krizlerden, problemlerden KOBİ’lerimiz sayesinde hızlı çıkabiliyoruz”

Bu Haber İlginizi Çekebilir  Rusya'ya en çok narenciye ihraç edildi

Adnan Yıldırım, bugün itibarıyla 12 şube ve 14 irtibat ofisinden oluşan toplam 26 genel müdürlük dışında birimlerinin bulunduğunu belirterek, “Kapalı alanda ihracatçının bize gelmesini bekliyorduk, biz şimdi ihracatçımıza gittik ama maliyetlerimizi de artırmadık.” dedi.

7 bin 700 ihracatçı seviyesini 10 bin 500’e çıkarırken bunu KOBİ’lerle yaptıklarını ifade eden Yıldırım, “KOBİ’ler Türk ekonomisinde önemli bir paya sahip. Türk ekonomisi yaşadığı kriz veya benzeri hassasiyet dönemlerinden çıkarken KOBİ’lerin payı yüzde 60’larda değil, yüzde 100’e çok yakın. Biz bu krizlerden, problemlerden KOBİ’lerimiz sayesinde hızlı çıkabiliyoruz. Çünkü onların dinamizmi, yeni yapılara çabuk uyması ve yeni KOBİ’lerimizin devreye girmesi bizim en önemli kaynağımız. Özellikle KOBİ’lerimizi güçlendirmemiz ve ihracatını desteklememiz lazım.” diye konuştu.

Yıldırım, İhracat Destek Hizmetleri Merkezini kurduklarını anımsatarak, ilk başladıkları günlerde haftada 300 ihracatçıya yardımcı olduklarını, şimdi bu sayının bin 407’ye çıktığını kaydetti.

Türk Eximbank’ın önemli bir yükünün Merkez Bankası’nda olduğunu aktaran Yıldırım, şunları söyledi:

“Merkez Bankası ile aramızdaki bono ve teminat mektubu trafiğini elektronik ortama geçirdik. Bonoda aramızdaki trafiği yüzde 100 elektronik ortamda yapıyoruz, teminat mektubu tarafında da MKK ile anlaşma imzaladık. Vakıfbank ile ilk uygulamayı başlattık. Diğer bankalarımızın tamamıyla da (2019) mart ayının sonuna kadar elektronik teminat mektubunu tamamlayacağız. Elektronik teminat mektubunu ilk defa Türkiye’de Türk Eximbank işlem yapmaya aldı, bu da bizim için önemli oldu. Elektronik bono projesinin yüzde 50’sini uygulayabiliyoruz.

Ticaret Kanununa göre ihracatçıdan da bonoyu elektronik ortamda alabilmemiz için Ticaret Kanunu’nun değişmesi gerekiyor. Umuyorum önümüzdeki günlerde kanun da değişir. Bunun ötesinde bir şey daha yapmak istiyoruz. Taahhüt kapatmalarında beyannameler bankalar arası dolaşıyor. Elde kâğıt dolaşıyor. Bu da günümüzde utanılacak bir şey. Taahhüt kapatmalarını da elektronik ortama taşımak istiyoruz.”

Kaynak: AA